23 Ekim 2007

Sargıları çıkartırken...

Derin bir nefes alıp çektim onu içime sertçe. O kadar kalındı ki; beynimden vurulmuşa dönüyordum her darbesinde. Ama müthiş bir rahatlık veriyordu vücuduma. Beni kontrol ediyor, bu seansın iplerini elinde tutuyordu. İçime girmesi ne kadar hızlı olursa çıkması da bir o kadar yavaş oluyordu. İçimden çıkmasını istemiyordum, hissedebildiğim kadar tutmak istiyordum onu. Sanki bir anlığına bıraksam beni terk edecekmiş gibime geliyordu. Ben de daha sıkı sarıyordum onu parmaklarımla. Verdiği zevki konsantre etmek istermişçesine sıkıyordum onu kollarımın arasında. Zamanın geldiğine inandığımda bir kez daha çekiyordum onu içime. Yine sert, yine derin, yine doğrudan beynime... Canımı fiziksel olarak yakmasından hoşlanıyordum, çünkü ruhsal olarak bu acı beni tatmin ediyordu. Dudaklarımdaki ıslaklığı kurutuyordu her bir darbesiyle. Vücudumdaki suyu buharlaştırıp havaya karıştırıyordu. Terlemeye başlamıştım. Alnımdan süzülen damlacıklar onun ateşini söndürmek istermiş gibi üzerine dökülmeye çalışıyorlardı. Anlamıştım, geliyordu sonuna. Ağzıma aldım onu tekrar. Son nefesinin zevkini çıkaran biri gibi vantuzladım, içime çektim onu. Patlamıştı ağzımda. Tadı her zamanki gibi nefisti. Hafif şekerli, acımtırak bir tat. Dilimdeki bu tadı kaybetmemek için yutkunmadım. Ağzımda beklettim bir süre. Damağım bu tada tamamen alışınca içime doğru kaydırdım. Soluk borumdan aşağı süzülenleri hissetmeye çalıştım. Başım dönüyordu şimdi. Etkisinin geçmesi ve bir cümle kurmaya yeltenmem 15-20 dakika kadar sürdü. Nefes alıp verişlerim düzene girmemişti hâlâ. Masanın kenarına ilişmiş, sinsi sinsi bana bakıyordu. Dalgalanan gözlerimi sabitlemeyi başarır başarmaz yanına gideceğimi söyledim. İlgi ve şefkat bekliyordu. Doğruldum ve onu yeniden sarmaya başladım parmaklarımla.

1 yorum:

Unknown dedi ki...

Haneke filmi izlemiş kadar oldum be dae:)